Mankenler yüzyıllardır insan kültürünün ayrılmaz bir parçası olmuş, ilkel ahşap formlardan günümüzün heykel şaheserlerine dönüşmüştür.
Eski Mısırlılar, MÖ 1300 kadar erken bir tarihte, mezarlarında keşfedilen manken benzeri formların kanıtlarını geride bıraktılar. Bu temsiller, hem kraliyet figürlerini hem de tanrıları taklit ederek boyut ve şekil bakımından çeşitlilik gösterdi ve yalnızca moda gösterileri olarak hizmet etmekten ziyade derin dini ve tarihi imalar taşıdı.
Bugün bildiğimiz manken kavramı, Sanayi Devrimi sırasında, kentsel mağazaların yükselişi ve dikiş makinelerinin ortaya çıkışıyla aynı zamana denk geldi.
1870 civarında alışveriş bir ihtiyaçtan ziyade bir zevk olarak görülmeye başlandı. Bu dönemde, gerçek saçlar, cam gözler ve hatta takma dişlerle süslenmiş, balmumundan yapılmış mankenler ortaya çıktı. Bu gerçekçi figürlerin masumiyetini korumak için, mağazaların mankenlerinin kıyafetlerini değiştirmeden önce pencerelerini örtmelerini gerektiren bir yasa çıkarıldı!